15 Nisan 2015 Çarşamba

Bir kıvılcım düşer önce...

Fenerbahçe Ülker Arena tarihinde ilk kez bir Top8 maçına ev sahipliği yapacaktı.

Geçen yılın şampiyonu misafir takım Maccabi bir çok "büyük, ezeli, ebedi" takımın vicdan süzgecinde tıkanan bir dostluk mesajıyla maça çıkarak büyük alkış aldı.

Toda raba Maccabi (teşekkürler Maccabi)

Maccabi maça 8-0'lık şok bir seriyle başladığında Fenerbahçe hücumda heyecanlı savunmadaysa sanki lise takımına karşı oynayan ortaokul takımı gibi çaresiz bir görüntü çiziyordu. Bu sezon hiç kimse Fenerbahçe'yi sahasında böyle ezememişti ve bu geçici bir durum olmalıydı.

Kıvılcımı çakan Vesely'nin basketbol azmanı  Schortsanitis'e yaptığı o savunma oldu. Şarkıdaki gibi "bir kıvılcım düştü önce büyüdü yavaş yavaş" Hakikaten de yavaş yavaş büyüdü...

Fark 10 sayıya çıkınca "yok bu maçı kaybettik diyenler" dün o anı tatlı bir tebessümle hatırlarlar...

Obradoviç Fenerbahçe'deki en iyi maçlarından birini çıkarmak için bu günü beklemişti. Daha önce denediği denemediği, cebinde duran tüm hamleleri masaya döktü. Goudelock ve Melih'i beraber oynattı, savunmada Zizis yetersiz kalınca Bogdan'ı guard yaptı, Zoric'i tek uzun olarak oynattı ve "bir bu eksikti" dedirten ama sonra diyenleri (ben dahil) utandıran bir hamleyle en kritik rol için Kenan'a kostümü giydirdi.

Pargo ve Smith'in durdurulmaz görüntüleri ve solak Ohayon "oha yani" dedirten atışları devam ederken Jan Vesely "bana asist yapın" dercesine pota altında doğru yerlerde topla buluştu. Yer lafın gelişi, ayakları hiç yere değmedi. İlk yarı biterken yaptığı smaçla da kıvılcımı yangına çevireceklerini anlatıyor, Mirsad Türkcan'dan boşalan hırs, mücadele ve tribünleri ateşleme görevine yeni atanan kişinin kendisi olduğunu da ilan ediyordu.

Zoric Sofoklis'in yanında Somali'li mülteci gibi gözüken bedenini akıl ile kullandı. Goudelock daha önce işler kötüye gittiğinde yaptığı gibi kurtarıcı ben olayım diyerek her topu kullanmak hatasına düşmedi, topları disiplinli kullandı ve dağıttı. Bjelica zaten karşı komşunun güzel kızı, onu övmemek ondan vazgeçmek imkansız. Kenan elinde bardağı zor tutabilecek bir sakatlık geçirdi. Bedenen geri dönüşü daha zaman alacaktır. Bu maç onun durgun Fenerbahçe kariyerindeki tırmanışının ilk basamağı olabilir mi ? İnşallah ! Maç sonunda "çok duygusalım ve bazen çok heyecanlanıyorum,sakin kalmayı Zizis'ten öğreniyorum" açıklaması onun adına kazançtır. Emir ve Bogdanoviç şutlarında istediklerini yapamayınca asist silahlarını çektiler.

Derken 51-58 yenikken Fenerbahçe skoru 57-58'e getirdi. Emir Pargo'dan bir top kaptı, Goudelock Sarı Kanaryaları maç boyu bir daha geri düşmemek üzere 59-58 öne geçirdi. Takım kıvılcımı yangına dönüştürdü, Maccabi yoruldu, Vesely yangına bidonla jet yakıtı döktü...

3.Havalimanını Ataşehir'e kuran adam !
Fenerbahçe tam 17 asist yaparken sahadaki 10 oyuncudan 7 tanesi "çorbada tuzumuz olsun" diyerek asist işine katkı yaptı. Fenerbahçeliler rakipten 10 ribound fazla aldı (39-29) , 6 fazla top çaldı (10-4), daha az top kaybı yaptı (11-14)

Genelde Ülker Arena'da Bocelli dinler gibi maç izleyen seyirci de dün gece taraftar olarak katkı vermeye karar vermişti ve Fenerbahçe tarihinde ilk Top8 galibiyetini aldı.

Bu seride ya kimse evinde maç kaybetmez ya da illa birisi kaybedecekse o Maccabi olur. "Basketbol bu Fenerbahçe de kaybedebilir" diyenler varsa, peki onlar da haklı. O zaman Fenerbahçe onu İsrail'de telafi eder.

Obradoviç de dün gece sadece 1-0 oldu diyor. Haklıdır o öyle diyecek

Dün gece bir kıvılcım düştü. Onu yazdık

Büyüyecek yavaş yavaşı da yazacağız.
Bir bakarsın volkan olmuşu da yazacağız.
Hep beraber yanacağız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder